Buz dağına Titanic gibi yakın olan SS Californian gemisi, Titanic’in batmasını engelleyebilir, can kayıplarının önüne geçebilir, batsa bile insanları hipotermi geçirmeden kurtarabilirdi.
Tabii ki bu varsayımların hepsi SS Californian gemisinin yapması gerekenleri tam anlamıyla gerçekleştirseydi olacak şeylerdi. Gemi kaptanı ve mürettebatının Titanic hikâyesindeki rolünü okuyunca içinizden yapacağınız yorumları şimdiden merak ediyoruz.
Hikâyenin başlangıcı hepimizin bildiği gibi.
Gecenin zifiri karanlığında buz dağını görmeyen Titanic, 23.40’ta buz dağına çarptı. 00.00’da imdat sinyalleri gönderildi, 20 dakika sonra filikalara kadın ve çocuklar konuldu. 00.25 gibi RMS Carpathia,Titanic’e doğru yola çıktıklarını ama varışın yaklaşık 4 saat süreceğini bildirdi.
02.20’de ise Titanic, Atlantik’in karanlık sularına gömüldü. 04.10’da RMS Carpathia geldi ve hayatta kalmayı başarmış 705 kişiyi kurtararak doğrudan New York’a götürdü. Bin 500 kişi ise soğuk sularda can verdi.
Hikâyenin başından itibaren olayı uzaktan izleyen birisi vardı.
SS Californian gemisi, Titanic gibi buz dağına yakın olan bir başka gemiydi. Gemi, 19.00 sularında Titanic’e telsizle haber verdi ve buz dağı konusunda uyardı. Denizcilik tarihinin kötü adamı olarak hatırlanan SS Californian’ın Kaptanı Stanley Lord, gemisinin gece boyunca durmasına karar verdi ve görevden ayrılıp uyumaya gitmeden önce yaklaşık 5 mil uzaklıktaki Titanic’in ışıklarını gördü.
Lord, telsizle tekrar haber geçti. Radyo sinyalinin gücü ile Titanic’in iletişimi kesintiye uğradı. Bu sırada telsizden Titanic’teki insanların ailelerine mesajları iletiliyordu. Bunun yapılmasının sebeplerinden birisi de oldukça iyi para kazandırmasıydı. Ancak Titanic’in kablosuz operatörü Jack Phillips, SS Californian’ın mesajına azarlayarak cevap verdi ve şöyle dedi: Kapa çeneni. Kapa çeneni. Meşgulüm.
Bu terslemenin üzerine ise SS Californian 23.30’da telsinizi kapattı ve 10 dakika sonra da Titanic buz dağına çarptı. Titanic’in köprüsünden 25 dakika sonra SS Californian görüldü ve imdat roketleri ateşlendi.
Lord’un hareketsizliği yüzünden bin 500 kişi ölürken, RMS Carpathia’nın çabası ile 705 kişi kurtuldu.
Gemidekiler roketleri gördüler ancak bunun imdat çağrısı olup olmadığı konusunda emin olamadılar ve uyuyan gemi kaptanı Lord’u uyandırıp bilgi verdiler. Ayrıca Titanic’in çok tuhaf göründüğünü, sanki suyun dışında çok daha büyük bir tarafı varmış gibi gördüklerini de söylediler. Lord ise, Mors lambası ile gemiyle temasa geçilmesini söyledi. Kablosuz operatörü de uyandırması gerekiyordu ancak bunu yapmadı.
02.00’de Titanic’in 8 beyaz roketi ateşlemesi ise SS Californian tarafından bölgeyi terk ediyor olarak algılandı. Bu roketler de Lord’a söylendi ancak kaptan, eylemsizliğine devam etti. 02.20’de Titanic’in batmasının ardından SS Californian ekibi tarafından başka roketler görüldü. Bu roketler, Titanic’e yardıma geldiğini duyurmak isteyen RMS Carpathia’nın uyarısıydı. RMS Carpathia, 04.00 civarı olay yerindeydi.
04.30’da ise nihayet Lord uyandı. Buzları aşıp batıya nasıl ilerleyeceğini düşünürken gördükleri geminin akıbetini sordu. Titanic’in battığını öğrendikten sonra mürettebata olay yerine doğru yola çıkmasını söyledi. Ancak sonradan yapılan soruşturmada Titanic’e doğru verilen rotanın dolambaçlı yoldan olduğu öğrenildi.
SS Californian, Titanic’in yanına ulaştığında saat 08.30’du. Bu sırada ise RMS Carpathia, sağ kalanları toplamıştı ve SS Californian’a hayatta kalanları aramasını söyledi. Ancak Lord ve ekibi, sadece boş filikalar ve cansız bedenleri bulup Amerika’ya doğru yola çıktı.
Stanley Lord’un eylemsizliği cezasız kaldı.
ABD Senatosu soruşturmasında, SS Californian’ın imdat roketlerine hemen müdahale etmesi durumunda ölen kişilerin birçoğunu hatta tamamını kurtaracağına karar verildi. Senato, Kaptan Lord’u eleştirdi ve eylemsizliğini kınadı.
Lord, sadece kınamayla kaldı ve herhangi bir resmî suçlama almadı. Lord, soruşturma sonuçlarına karşı çıkmaya devam etti ve hayatı boyunca adını temize çıkarmaya çalıştı.
SS Californian gemisi ise 9 Kasım 1915’te Birinci Dünya Savaşı sırasında Alman denizaltıları tarafından Doğu Akdeniz’de batırıldı.
Konu hakkında birçok soruşturma açıldı, çeşitli yorumlar yapıldı ancak Lord suçlu bulunsun veya bulunmasın Titanic’in hazin sonu değişmedi. O günün şartları altında Lord ve ekibi ne kadarını kurtarabilirdi bilinmez ama RMS Carpathia kadar emek harcamadığı ortada.
Titanic hakkındaki diğer içeriklerimiz: