Cumhuriyet Halk Partisi Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Deniz Yavuzyılmaz İliç Maden Faciasına ilişkin basın toplantısı yaptı.
Yavuzyılmaz “Bugün burada, 13 Şubat 2024 tarihinde yaşanan trajik bir olayı açıklamak üzere toplanmış bulunmaktayız. Erzincan İliç’te, Anagold’un işlettiği altın madeninde gerçekleşen felaket, sadece bir doğal afetin sonucu değil, aynı zamanda ihmallerin ve sorumsuzluğun vahim bir örneğidir. Bu acı olayın detaylarını sizlerle paylaşmadan önce, yaşananların bir yansıması olarak, sorumluluklarını yerine getirmeyenlerin hükümetimizdeki yerini vurgulamak isterim” ifadelerini kullandı.
Yavuzyılmaz şunları kaydetti:
13 Şubat 2024 tarihinde saat 14.28’de Erzincan İliç’te Anagold’un işlettiği altın madeninde yaşanan felaketle ilgili yaptığımız araştırma sonuçlarını bugün sizinle paylaşacağım.
Bu felaket bir doğal afet değildir. Toprak kayması veya heyelan değildir.
Bu felaket, siyanür içerikli, milyonlarca ton, yığın liç malzemesinden oluşan yapay bir dağın kaymasıdır.
Yığın liç sahasının yüksekliği 200 metrenin üzerine çıkmıştır. Bu berbat bir dünya rekorudur. Dünyanın en tehlikeli ve en yüksek yiğin liç sahasıdır.
Yığın liç sahasının bu yüksekliğe çıkmasının sorumlularının başında dönemin Çevre Bakanı Murat Kurum gelmektedir.
Göçüğün altında 9 insanımız kalmıştır. AK Parti hükümeti bir kez daha arama kurtarma faaliyetlerini eline yüzüne bulaştırmıştır. Afet sonrası yönetim krizi oluşmuştur.
Türkiye tarihinin en büyük çevre felaketlerinden birini yaşarken, Çevre Bakanı Mehmet Özhaseki bölgeye 172 saat sonra, yani bir hafta sonra gelmiştir. Bu sürede İstanbul’da iş insanlarıyla toplantılar yaptığı, Adana ve Osmaniye’de kuralara katıldığı, ziyaretler yaptığı tespit edilmiştir.
İkinci kapasite artışına ve yanlış bir çok uygulamaya imza atan dönemin Çevre Bakanı Murat Kurum, ayrıca hala TBMM Çevre Komisyonu Başkanı olduğu halde felaket bölgesine gitmemiştir. Bu da Murat Kurum’un suçluluk psikolojisinin bir sonucudur.
Ayrıca Murat Kurum’un hala TBMM Çevre Komisyonu Başkanı olması abesle iştigaldir. Acilen istifasını istiyoruz.
Anagold şirketinin %80’i Amerika ve Kanada borsalarında işlem gören SSR Mining, %20’si Ak Parti’ye yakınlığıyla bilinen Çalık Grubuna bağlı Lidya Madenciliktir.
Aynı liç sahasına başka bir ruhsat sahasından oksitli cevherini getirip yığma yapan bir şirket daha vardır. Bu şirketin adı Kartaltepe Madenciliktir.
Bu şirketin ortakları da ne tesadüftür ki yine SSR Mining ve Lidya Madenciliktir.
Yani kayma yaşanan yığın liç sahasında bir değil iki şirketin üretim baskısı vardır.
ÇED RAPORU
Felakete giden yolun taşlarını döşeyen, Anagold ve Kartaltepe şirketlerinin işlettiği madenlerdeki ikinci kapasite artışı için dönemin Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un ÇED Olumlu Kararı verdiğini tespit ettik.
Bu kapasite artışlarıyla yığın liç sahası patlamaya hazır bir bomba haline gelmiştir.
SAHANIN KAPASİTESİ
Felaketin gerçekleştiği yığın liç sahasında kullanımda olan 4 faz bulunmaktadır.
Dönemin Çevre Bakanı Murat Kurum’un onayıyla
❌ Yığın liç sahasının 5. ve 6. fazları inşa edilmediği halde, inşa edilmiş gibi gösterilerek sahanın kapasitesi kağıt üzerinde 85,3 milyon tona çıkarılmıştır.
❌ Oysa kullanımda olan ilk 4 fazın kapasitesi 58 milyon ton’dur ve bu kapasite 2021 yılı ekim ayında dolmuş durumdadır.
❌ Son 2 yıldır bu liç sahasına fazla yükleme yapılmıştır!
❌ Bu aşırı yükleme hem Anagold, hem Kartaltepe şirketleri tarafından yapılmıştır.
❌ Bakanlıklarda süreci doğru düzgün denetlemediği için,
❌ Sonuç; kapasite fazlası üretim ve denetimsizlik nedeniyle yığın liç sahası yıkıldı!
RUHSATLAR
Erzincan İliç’te Anagold’un işlettiği altın madeninde yaşanan felaket sonrası;
İşletmenin çevre izninin ve lisansının iptal edilmesine rağmen,
Enerji Bakanlığının Anagold’a verdiği 6 işletme ruhsatının iptal edilmediğini tespit ettik.
DEPREM FAY HATTI
MTA’nın, Erzincan İliç’teki Anagold maden sahasının tam altından geçen Ovacık fay hattı-Munzur segmenti,
2013 yılı MTA haritasında bulunduğu halde, 2023 yılında yayınlanan ‘5-22 Şubat tarihleri arasındaki depremleri de kapsayan Diri Fay haritasında yok!
Maden sahasının güneybatısında 16 km mesafede Malatya fay hattı (7,5 büyüklüğünde deprem üretme potansiyeli var), güneydoğusunda 10 km meaafede Munzur fay hattı (7,4 büyüklüğünde deprem üretme potansiyeli var), kuzeybatısında 10 km mesafede Divriği fay hattı var)
Nerede özellikle kimyasal içerikli madencilik yapılmaz sorusunun yanıtırdır bu işletme!
DSİ
Ayrıca DSİ ÇED Raporu görüşünde, proje sahası herhangi bir içme ve kullanma suyu havzasında bulunmamaktadır diyor. Oysa ki saha Karasu nehri ve Bağıştaş Barajı havzası içinde yer alıyor.
Öyle ki felaketten sonra toprağa yayılan siyanür ve ağır metaller içeren kimyasal içerikli malzeme yer altı sularına karışarak Fırat nehri üzerinden 9 il ve 3 ülkeyi geçerek Basra Körfezine dökülüyor. Ve geçtiği her yere zehir taşıma riski barındırıyor.
DENETİM FİYASKOSU YAŞANMIŞTIR
Erzincan İliç felaketinin merkezindeki isim olan dönemin Çevre Bakanı Murat Kurum adına imzalı belgeye göre;
Felaket yaşanan yığın liç sahası inşaat denetimlerinin, Bakanlık adına özel bir şirkete yaptırılmış olduğunu tespit ettik.
Bu dönem süresince;
27 Mart 2022’de aynı liç sahasında başka bir kayma olayı ve 21 Haziran 2022’de ise siyanür borusu patlama olayı gerçekleşti.
Bu olayların ardından denetimlerin yapıldığı ve tüm tedbirlerin alındığı söylenerek 200 metrenin üzerinde yüksekliğe sahip, siyanür içerikli yığın liç sahası Murat Kurum onayıyla tekrar faaliyete açıldı.
CEZA, VERGİ İNDİRİMİ
16 milyon 441 Bin TL ceza kesildi.
İliç’teki maden ocağıyla ilgili şirketin Türkiye’de silinen vergi, faiz ve ceza tutarı:
7 Milyon 218 Bin Dolar
Güncel kurla 222 Milyon TL!
AK Parti şirketin bir cebinden 16 milyon alıp, diğer cebine 222 milyon koydu.
BİLİRKİŞİ ÖN RAPORU
5 Asli Kusurlu (çalışanlar)
11 Tali Kusurlu (işveren ve taşeron şirketlerinin yetkilileri)
En son 2 mühendis daha tutuklandı (ODTÜ birincisi, yeni mühendis Murat Kaan Akpolat)
Toplam 8 tutuklu oldu
Sorumluluk çalışanların üzerine atılmak isteniyor. Felaketin önünü açan onayları veren siyasi sorumlular yargıdan kaçırılmak isteniyor!
İFADE TUTANAKLARI
❌Çatlaklar olay günü sabah tespit edildi. Buna rağmen 12.00-12.15 arasında patlatma yapıldı!
❌Yığın liç sahasında 8 metre olması gereken basamak yükseklikleri aşıldı!
❌Yığın liç sahası tasarımında hata şüphesi var!
❌İlk kayma 33. basamakta oldu!
Oysa Anagold’un resmi internet sitesine göre, yığın liç sahasının her fazının her biri 8 metre yüksekliğine sahip 8 basamaktan oluşmalıydı.
Buna göre hesaplandığında 4 fazda maksimum 32 basamak olması gerekiyordu.
Ancak ifadelerde proje şirketinin 36 basamağa kadar çıkma yetkisi verdiği belirtiliyor.
İlk kayma 33. basamakta oldu!
Çevre, Enerji ve Çalışma Bakanlıkları sahanın bu durumunu yeterince denetlemediği ve üretim baskısı yaratan bu tasarım değişikliğine onay verdiği anlaşılıyor.
Bunun adı cinayettir!